Cumartesi'nin uzun yağmuru.



Kış mevsimi geldiğinde dışarıya çıkmaktan nefret ederim. Ancak yağmurlu da olsa cumartesi dışarıya çıkılır, pazar da dinlenilir. Bundan mütevellit cumartesi sabahının ilk dakikalarında çayın buharı, sigaranın dumanıyla birleşip mutfağın içinde bir tür sis perdesi yaratıyor. Dışarıda yağmur var ancak gökyüzünde bulut yok, mistik bir tablo, tıpkı hayatın kendisi gibi. Komşu Hanım'da diyojen'i gezdirme ritüelini tekrarlıyor. Diyojen çok tatlıdır, beni gördüğünde direkt üzerime zıplar tüm giysilerimi kirletir, ancak saf ve doğal sevgisini de sunmayı ihmal etmez. Bu haftasonu bir romanın giriş cümlesi kadar yorgun ancak aynı zamanda bir fanzin sayfası kadar dağınık.

Evde yapılacak işler, aslında birer edebi motif.

Gençlik yıllarımda sakladığım fanzinlerin üzerini silmek, onları yeniden okumak sanki bir palimpsest gibi geleceğin üzerine yazılmış bugünü açığa çıkarıyor.

Raflarda tozlanmış dergileri/albümleri temizlemek, müziğin fiziksel hafızasını yeniden parlatmak.

Giymeye kıyamadığım giysilerin kokusunu içime çekmek, bir tür mimesis gibi geride kalmış yılları bugüne taşımak.

Ve gardırop, gardırop! Orası tam bir absürt tiyatro sahnesi. Çorapları ters çevirmek, sanki küçük bir anti-kahraman yaratmak gibi. Gömlekleri renklerine göre dizmek, ancak sonra fark etmek ki renk uyumu sadece teoride var, pratikte hep bir gömlek diğerine küs. Gardırop düzenlemek, aslında bir trajikomedi geliyor bana. Her şey düzenli görünür ancak içten içe biliriz ki ilk aceleyle giyinme anında bütün düzen çökecek.

Home staff uygularken bu haftasonuna özel müzik döngüsü ekledim. Guns N Roses albümleri sırayla, ancak en çok ''Sweet child o' mine.'' Şarkının uzun solosu, yağmurun ritmiyle birleşiyor. Bir tür leitmotif gibi günün her anına eşlik ediyor, aşağıya da bıraktım gitti. Sevgili anneciğim ben 2-3 yaşlarındayken bu şarkıyı bana dinletip benimle konuşurmuş, yüzüme bakarak kendi çocukluğunu hatırlarmış. Sahi annemi de özledim ben. Bir haftasonu sürpriz yapmak lazım. 

Guns N' Roses - Sweet Child O' Mine

Kitapları alfabetik sıraya dizmek, ancak Nutuk’un her daim en önde olmasına dikkat etmek, konserlerde yazdığım kritiklere göz atmak. Hepsi bir intertekstüel oyun. Geride kalan melodiler bugünün duygularıyla yeniden okunuyor. Ailemle yaşadığım güzel günleri hatırlayıp onlara da hatırlatmak, sokaktaki patili dostlara günlük mamalarını vermek, Ata’mın köşesini temizlemek. Bunlar ise hayatın ciddi ve anlamlı pasajları.

Haftasonu böylece bir nostaljik yolculuğa dönüşüyor, fanzinlerin palimpsesti, gardırobun trajikomik sahnesi, Guns N Roses’ın leitmotifi, kitapların alfabetik düzeni, konser kritiklerinin dipnotları. Hepsi bir araya gelip yağmurlu bir günün uzun ritmini oluşturuyor. İyi bir aksiyon almışa benziyorum.

Ve ben düşünüyorum, belki de haftasonu dediğimiz şey hayatın küçük bir romanesk fragmanı. İçinde nostalji var, melankoli var, ancak aynı zamanda mizah da var. Çünkü çorapları ters çevirmek, aslında bütün bu ciddiyetin ortasında bana ''şuraya da bir kahkaha bırak'' dedirtiyor. Evet akşama hazırız, çav!




16 yorum:

  1. Kış benimde havam değil ya. Derli toplu olman devam ediyor demek :) Nutuk detayını çok sevdim. Eski yazılarında bu şarkıyı çok paylaşırdın demek ki sendeki anısı buymuş merak ederdim sürekli. İnsanın böyle eski gençlik ve çocukluk anılarına sahip çıkması çok güzel bir şey. Bu giysileri merak ettim. Hiç mi giymiyorsun? Yoksa ara sıra mı giyiyorsun?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Giysiler ehe. Giyiyorum elbet, ancak eskimesinler diye sürekli giymiyorum. Hatta bir kaçını özel tekstil kumaş renkleri ile yeniletmiştim renk detaylarını.

      Sil
    2. Harika bir taktik. Benimde bir kaç tane öyle giysim var kıyamıyorum ilgimi çekmişti :)

      Sil
  2. Bayım teyze çok güzel şarkı seçmiş bebekliğin için. Sahi senin bebekliğin nasıldı acaba? :) Agu agu yapıyor muydun sen? O gardırop düzenleme işinden nefret ediyorum! Lütfen yardıma gel :)))))

    Bu arada kış güzeldir ya, karlar yağmurlar falan filan şikayetçi olma :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili anneciğimde eski rock'n rollculardan hey gidi hey. Ben agu agu yapıyordum sen de altına işiyordun İdilciğim :)

      Sil
    2. Altına herkes yapıyordu Alpinhocuğum :)

      Sil
  3. Temizlik benim içinde vazgeçilmez :) yaşadığım yerin temiz olmasına özen gösteririm. Kışın sıcacık yatağımdan kalkıp işe gitmek çok zorluyor beni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi? Sabah o sıcacık yatağından kalkıp kalk işe git. Bana etki etmiyor, 1-1,5 saat erken kalkıp o sabah modundaysam azıcık bir yürüyüş yapıyorum, ara sıra diyojenle karşılaşıyoruz, sabah sevgi dozumu alıyorum, sonrasında bir duş, sonrasında da time to work zımbırtısı.

      Sil
  4. Çorapları ters çevirmenin mizahla bir ilgisi olabileceğini düşünmemiştim, kullanırım ben bunu :) Ayrıca annenizin müzik zevkine de bayıldım, film sahnesi gibi göründü bana anlattığınız bu tatlı detay. Bazen böyle anlarda arkadan bir fon müziği gelse ne güzel olurdu diye düşünürüm hep, sizinki tam da öyle olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Madam. Seni görmek mutlu etti! :)

      Bir soundtrack oluşturdun ve yazdığım bu satırların içindeki gizli sahneyi aydınlatmış gibi oldun şu an. Gündelik ayrıntıları sahneye taşıyan bakış açın çok hoşuma gitti.

      Sil
  5. Kış benim de mevsimim değil. Yaz ne kadar sıcak olursa olsun tercihimdir. Ya da İzmirin baharı diyelim. hala denize girilebilen, kalın giyisilerin olmadığı, yollarda çamursuz yürünen... Yaşayan bir evde temizlik hiç bitmiyor. Sürekli batan, tozlanan, dağılan yerler var. Eskiden cam takıntım vardı. Kirli kalmalarına izin vermezdim. Neyse birkaç yıldır o hastalığımdan kurtuldum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzmir'in her hali güzeldir ve üstelik halen daha dağlarında çiçekler açar, ilelebet açacaktır. Yazın da çok fazla sıcaklık etkisi var, en güzeli benim adıma İlkbahar.

      Sil
  6. bu sabah blogunu son yazıma koymuştum :)

    YanıtlaSil
  7. Bu havaları seviyorum. Bunaltıcı yazdan sonra iyi geldi. :) Kıyafetleri rastgele dizerim, hiç uğraşamam öyle. Boş bulduğum yere koyuyorum hemen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuda kendinize bir kahve ısmarlayıp şımartınız. Ben düzensiz hiç bir şeye gelemiyorum maalesef :)

      Sil